Sosyal İslam
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
288
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
6
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%30
indirimli
90,00TL
63,00TL
İndirimli Fiyat :
63,00 TL
Satın Al
9789944611008
365671
https://www.tekinyayinevi.com.tr/sosyal-islam1
Sosyal İslam
63.00
Bu dine girmek için önce tüm mülkün (bilgi, iktidar ve servet) Allah'a (halka) ait olduğunu kabul edeceksiniz yani “Lehü'l-mülk” diyeceksiniz. Bunlar üzerinde oluşturulan tüm tekelleri reddedeceksiniz. Bilginin, iktidarın ve servetin; bilginler, yöneticiler ve zenginler arasında dönüp dolanan bir tahakküm aracı olmasına karşı çıkacak, halka dağıtılmasını isteyeceksiniz. Bu; kelime-i tevhidin birinci cümlesi oluyor. Birileri bilgiyi, iktidarı ve serveti (mülkü) ele geçirip halk üzerinde bunlardan kaynaklanan bir tahakküm ve hegemonya kurmaya kalkışıyorsa onlara “La” (Hayır!) diyeceksiniz. Çünkü onlar böyle yapmakla halk üzerinde “ilahlık” taslamış oluyorlar. Demek ki “Lailahe illallah”, kelime-i tevhidin ikinci cümlesi oluyor. Sonra tarih boyunca tüm peygamberlerin bu manada kendi zamanlarının sözünü söylediğini, hassaten de 7. yüzyılda Abdullah'ın oğlu Muhammed'in Allah'ın elçisi olarak insanları buna çağırdığını kabul edeceksiniz; “Muhammedun Resulullah…” Bu da kelime-i tevhidi dünyaya duyuran elçilik kurumu oluyor.
Bu dine girmek için önce tüm mülkün (bilgi, iktidar ve servet) Allah'a (halka) ait olduğunu kabul edeceksiniz yani “Lehü'l-mülk” diyeceksiniz. Bunlar üzerinde oluşturulan tüm tekelleri reddedeceksiniz. Bilginin, iktidarın ve servetin; bilginler, yöneticiler ve zenginler arasında dönüp dolanan bir tahakküm aracı olmasına karşı çıkacak, halka dağıtılmasını isteyeceksiniz. Bu; kelime-i tevhidin birinci cümlesi oluyor. Birileri bilgiyi, iktidarı ve serveti (mülkü) ele geçirip halk üzerinde bunlardan kaynaklanan bir tahakküm ve hegemonya kurmaya kalkışıyorsa onlara “La” (Hayır!) diyeceksiniz. Çünkü onlar böyle yapmakla halk üzerinde “ilahlık” taslamış oluyorlar. Demek ki “Lailahe illallah”, kelime-i tevhidin ikinci cümlesi oluyor. Sonra tarih boyunca tüm peygamberlerin bu manada kendi zamanlarının sözünü söylediğini, hassaten de 7. yüzyılda Abdullah'ın oğlu Muhammed'in Allah'ın elçisi olarak insanları buna çağırdığını kabul edeceksiniz; “Muhammedun Resulullah…” Bu da kelime-i tevhidi dünyaya duyuran elçilik kurumu oluyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.