Marksizmde Ahlak Tartışmaları: Adalet, Özgürlük, Mutluluk

Stok Kodu:
9789944611558
Boyut:
13.00x19.50
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
180,00TL
126,00TL
İndirimli Fiyat : 126,00 TL
Satın Al
9789944611558
365791
Marksizmde Ahlak Tartışmaları: Adalet, Özgürlük, Mutluluk
Marksizmde Ahlak Tartışmaları: Adalet, Özgürlük, Mutluluk
126.00
İnsanların temel haklarını göz ardı eden bir sistemin ahlakı var mıdır? Marx için kapitalist toplumda burjuva sınıfı ve işçi sınıfı olmak üzere iki temel sınıf vardır. İki sınıfın çıkarları, arzuları ve ilgileri farklı olduğundan bu sınıfların ahlaki sistemleri, inançları ve değer yargıları da farklı olabilir. Kapitalist sistemde yaşayanlar arasında gerçekleşen değiş tokuş burjuva sınıfı açısından son derece adilken, işçi sınıfı açısından hiç de adil değildir. Eğer ahlakın kaynağında maddi koşullar ve ekonomik düzenlemeler var ise, Marx'a göre evrensel ahlak yasalarından, mutlak değerlerden, ezeli-ebedi ahlak sistemlerinden söz etmek olanaksızdır. Marksizmde Ahlak Tartışmaları belirli bir geleneğin ahlaka ilişkin fikirlerinin tartışılmasını, etik ve siyaset felsefesiyle bağlantılı olarak felsefi bakışın derinleştirilmesini amaçlamaktadır. Marx'ın kapitalizm eleştirisi ahlaki bir eleştiri midir? Eğer öyleyse, eleştirinin ahlaki boyutu ile Marx'ın sosyal bilimsel sistemi bir arada, uyum içinde nasıl yürümüştür? Başka bir ifadeyle, Marx'ın bilimsel sistemiyle uyumlu bir ahlak teorisinden söz edilebilir mi? Eğer söz edilebilirse, bu teorinin temel bileşenleri ve kavram öbekleri (örn. adalet, eşitlik, mutluluk, özgürlük vb.) neler olabilir? Kapitalizm, insanların temel haklarını göz ardı ettiği için mi aşılmalıdır, yoksa insani özgürleşmenin asla tam anlamıyla yaşanamayacağı bir sistem olduğu için mi? Post-kapitalist toplum tasarımı hakkaniyet ilkesine mi dayanmaktadır? Bu tasarımın inşasında özgürlük kavramının yeri ve önemi nedir? Marksizmde Ahlak Tartışmaları isimli bu kitapta bu ve benzeri sorulara yanıt aranmaktadır. Böylelikle bir yandan Marx'ın kendi metinlerinin çağdaş düşünürlerce hangi argümanlar aracılığıyla değerlendirildiği gösterilmekte, diğer yandan günümüzde felsefenin keyfilikten sıyrılarak “iyi yaşam” talebinin yeniden canlandırılmasının ve bu çerçevede çağımızdaki problemlere etik ve politik düzeyde ışık tutabilmenin olanağı açığa çıkarılmaya çalışılmaktadır.
İnsanların temel haklarını göz ardı eden bir sistemin ahlakı var mıdır? Marx için kapitalist toplumda burjuva sınıfı ve işçi sınıfı olmak üzere iki temel sınıf vardır. İki sınıfın çıkarları, arzuları ve ilgileri farklı olduğundan bu sınıfların ahlaki sistemleri, inançları ve değer yargıları da farklı olabilir. Kapitalist sistemde yaşayanlar arasında gerçekleşen değiş tokuş burjuva sınıfı açısından son derece adilken, işçi sınıfı açısından hiç de adil değildir. Eğer ahlakın kaynağında maddi koşullar ve ekonomik düzenlemeler var ise, Marx'a göre evrensel ahlak yasalarından, mutlak değerlerden, ezeli-ebedi ahlak sistemlerinden söz etmek olanaksızdır. Marksizmde Ahlak Tartışmaları belirli bir geleneğin ahlaka ilişkin fikirlerinin tartışılmasını, etik ve siyaset felsefesiyle bağlantılı olarak felsefi bakışın derinleştirilmesini amaçlamaktadır. Marx'ın kapitalizm eleştirisi ahlaki bir eleştiri midir? Eğer öyleyse, eleştirinin ahlaki boyutu ile Marx'ın sosyal bilimsel sistemi bir arada, uyum içinde nasıl yürümüştür? Başka bir ifadeyle, Marx'ın bilimsel sistemiyle uyumlu bir ahlak teorisinden söz edilebilir mi? Eğer söz edilebilirse, bu teorinin temel bileşenleri ve kavram öbekleri (örn. adalet, eşitlik, mutluluk, özgürlük vb.) neler olabilir? Kapitalizm, insanların temel haklarını göz ardı ettiği için mi aşılmalıdır, yoksa insani özgürleşmenin asla tam anlamıyla yaşanamayacağı bir sistem olduğu için mi? Post-kapitalist toplum tasarımı hakkaniyet ilkesine mi dayanmaktadır? Bu tasarımın inşasında özgürlük kavramının yeri ve önemi nedir? Marksizmde Ahlak Tartışmaları isimli bu kitapta bu ve benzeri sorulara yanıt aranmaktadır. Böylelikle bir yandan Marx'ın kendi metinlerinin çağdaş düşünürlerce hangi argümanlar aracılığıyla değerlendirildiği gösterilmekte, diğer yandan günümüzde felsefenin keyfilikten sıyrılarak “iyi yaşam” talebinin yeniden canlandırılmasının ve bu çerçevede çağımızdaki problemlere etik ve politik düzeyde ışık tutabilmenin olanağı açığa çıkarılmaya çalışılmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat